Âsım'ın nesli diyordum ya... Nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. 

Bugün, kahraman askerlerimiz tarafından tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'mizin 109. yıl dönümü ve vatan için canlarını feda eden şehitlerimizi anma günü.

Tarih boyunca devletler pek çok başarıya imza atsa da hiçbir devletin geçmişinde Çanakkale gibi şanlı bir zafer olmamıştır. Çanakkale; yoksunluğa karşı umudun, imkânsızlığa karşı inancın, çaresizliğe karşı imanın,  çeliğe karşı bedenini siper eden Mehmetçiğin zaferidir.

Girdiği savaşlardan yorgun düşmüş, yok olmak üzere olan bir milletin varlığını ve bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır. Milletimizin makûs talihini yendiği mücadelenin adıdır. Kınalı Alilerin, Yahya Çavuşların kahramanca savaştığı,  Seyit Onbaşı'nın top mermisiyle beraber milletin kaderini sırtlandığı yerdir. I. Dünya Savaşı'nın seyrini değiştiren, yenilmez addedilen İtilaf donanmasını başarısızlığa uğratan, yıkılmaz sanılan Çarlık Rusya'sının sonunu getiren, güç dengelerini alt üst eden bir ölüm kalım savaşıdır.

Amaçları payitahta ulaşarak Osmanlıyı savaş dışı bırakmak ve müttefiklerine yardım götürmek olan itilaf donanmasına geçit verilmeyerek "Çanakkale geçilemez!" düsturunu tarihe altın harflerle yazdıran bir destandır. 

Boğazı gemilerle geçemeyip şanslarını karada denemek isteyen İtilaf Devletleri'nin İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda; Akif'in dediği gibi "Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ"yla, Mehmetçiğe saldırdığı yerdir.

Mustafa Kemal'in cephanesi biten askerlerine süngü taktırdığı,  "Ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum." diye haykırdığı can pazarıdır. Emri alan kahraman askerlerimizin gözlerini dahi kırpmadan etten bir duvar örüp canını siper ettiği dünyanın en çetin mücadelesidir.

Bir parça ekmek, bir tas üzüm hoşafıyla vatan müdafaasını omuzlayan Asım'ın neslinin çektiği yokluktur. Elinde inançtan başka hiçbir gücü olmayan kahraman halkın kanının son damlasına kadar mücadelesini verdiği özgürlüktür.

Vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır. Esaret altında yaşamaktansa onuruyla ölmeyi tercih edenlerin bütün dünyayı hayrete düşüren kahramanlık hikâyesidir. Yılmayan, pes etmeyen, umudunu yitirmeyen cesur bir halkın var oluş mücadelesidir.

Türk halkının kaderini belirleyen, onlara umut aşılayan, kurtuluş meşalesini yakan bir mucizedir. Kuvayımilliye ruhunu uyandıran, bugün üzerinde özgürce yaşadığımız toprakları ebedi yurdumuz kılan, ecdadımızın canları pahasına kurtararak bize emanet ettikleri vatandır.

Çanakkale Zaferi'yle birlikte, Şehitler Günü olarak kutladığımız bu anlamlı günde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmet, minnetle anıyorum. 

      Ruhları şad olsun.

                                                                                                                                     Ali TATLI

                                                                                                                           İl Millî Eğitim Müdürü